pazar gününüz aydınlık olsun
takip edenler bilir, ketogenic beslenmeyi bırakıp ketosisten çıkıp low karb ile devam etme kararı almıştım. duygusal olarak eksikliğini hissettiğim birkaç gıdayı listeme ekleyip devam edecektim.
planlarım çokta yürüdü diyemem. bende planlarımı çöpe atıp en kötüsü ne olabilir diye hazır ketosisten çıkmışken denemeler yaptım.
öncelikle ketosisten çıkmak zor oldu. evde ekmek yaptım çavdar unundan erişte kestim çorba yaptım. bakliyatları denedim. tüm sebzeleri sınırsız yedim. günde 1 meyve ekledim listeme. buna rağmen ertesi gün sabah 10-11 dedimi ağız kokusu ve ketosis başlıyordu. alkolmetre 0.2 den aşağı düşmedi.
kuru meyvelerle şeker yükledim. ama sınırımı yinede 100 net karb civarında tutmaya gayret ettim. kaloriyi çok önemsemedim. yinede ertesi gün aynı saatte ketosisteydim.
5-6 gün bu şekilde devam ettim. sonunda komposto yapıp içmeye karar verdim. kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı ile şeker ilave etmeden kaynattım.
ilk günlerde karnım şişkinliğini belli ediyordu ufak tefek gaz sorunları yaşıyordum. ama kompostoyu içince işkembemin çatlayacağını düşündüm bir an. 3-4 gün geçmedi. ketosis kalıcı olarak bitmişti . arada if yaptığım günlerde bile 24 saat açlıkta dahi alkolmetre "0" gösteriyordu.
zorlamayı bırakıp düzenli bir beslenme oturtmaya çalıştım ama olmadı. yağlanma olmadı zaten beklediğim bir durumda değildi. ama sindirim boşaltım sistemim mahfoldu. sürekli gaz dolu şiş bir karınla gezmek zorunda kaldım.
bu yüzden tekrar ketosise dönüp yasaklı gıdalarıma elveda deme kararı aldım. bu kararımı uygulamadan öncede çöpün dibine vurup ne olacak diye bakayım dedim.
ekmek arası birşeyler yemek istedim ama ekmeğin tadı gelmiyor hala bana. . tuzsuz ekmek yiyormuşum gibi.2 lahmacun yedim sanırım en lezzetli hamur işi deneyimim o oldu .ayva reçeli, dankek, kremalı burçak, nutella yedim son 2 gün. ne yesem diye düşündüm evi kurcaladım ancak bunları bulabildim evde zararlı sınıfına soktuğum.
bu 2 gün boyunca çakırkeyif gezdim. ayağa kalktığımda başım dönüyordu. sinirli ve sabırsızdım sürekli. işyerinde telefonum çaldığında bile söylenerek açtım. sürekli kafam dumanlıymış hissi ile yaşadım. evde olduğum gündede hiç dışarı çıkmak gelmedi içimden. yemek pişirmedim sadece paketli hazır gıdalar yedim. 2 saatte bir hatta sürekli diyebilirim bir his vardı . açlık değil bu can sıkıntısı gibi ama yemekle geçecekmiş gibi. yemek yeme işinin sürekli devam etmesini istemek. sürekli mutfağa gidip birşeyler atıştırdım. vücudum isyan etti . yediklerimin alıştığının farklı olmasına zaten isyandaydı. şimdide sürekli devam eden bir yeme olayına isyan etti. günde 1 yada 2 öğüne alışmış sistem günde 5-6 defa tuvalete çıkmaya başladı.
evet deney yaptım, yapıyordum, yapıyorum diyordum. sonra pazar gününe yani bugüne makarna yazdım listeme. alışveriştede en sevdiğim makarnadan aldım. makarnayı yiyecek olmak beni heyecanlandırdı mutlu etti.(makarna benim kriptonitim) o şeker sarhoşu anımda bile kendime tamam bak yedin içtin denedin gördün, bu işin b%ku çıkıyor dönemeyeceğin bir nokta olacak muhakkak dediğim anlar oldu. her bağımlının bağımlı olmadığını istediği an bırakabileceğini söylemesi gibi yok canım dedim.
makarnalı listemi sildim. pazar günümü su orucu ile geçirmeye karar verdim. neden bilmiyorum ama pazar günleri bir şeyleri uygulamaya koymak için çok güzel bir gün benim için.